Tüm dünyayı etkisi altına alan koronavirüs pandemisi etkisini daha uzun gösterecek gibi. Bu durumdan herkes etkilense de kadınlar üzerindeki etkisi azımsanacak derecede değil. Halkın sağlığı etkilense de ek olarak kadınlar üreme sağlığı, gebelik, doğum ve doğum sonu gibi dönemlerde zorluk yaşamaktadır. Aile planlamasına erişememek gibi sorunlar yaşamaktadır. Koronavirus öncelikli tutularak kadınların temel ihtiyaçları arka planda kalmaktadır.
Koronavirüsler ilk defa 1960’dan sonra insanlar da hafif solunum yolu hastalıklarına neden olan virüs olarak tanımlanmıştır. Koronavirüsler küresel, zarflı ve en büyük pozitif zincirli RNA virüsleridir. 4 farklı türü vardır. İkisi insanları enfekte eder. Diğer ikisi ise hayvanları enfekte eder. Başta solunum sistemi olmak üzere gastrointestinal sistem ile ilgili hastalığa da neden olurlar. 21. Yüzyılda ise ağır solunum sıkıntısına neden olan koronavirüs ortaya çıktı. İlk Çin’de ortaya çıkan ve bütün dünyayı tehdit eden SARS-Cov olmuştur. 1 yıl içerisinde 30 ülkeye yayılıp sağlık mensupları da dahil olmak üzere sekiz binin üzerinde hasta ve 774 kişinin ölümüne neden olmuştur. Alınan önlemler sayesinde 2003 yazında ortadan kalkması sağlanmıştır. 2012 ve 2015 yıllarında farklı ülkelerde görülmüştür. Yakın zamanlarda insan ve hayvan patojeni ve pnömoni sebebi olan yeni koronavirus yani COVID-19 ortaya çıkmıştır. Covid daha sonra dünya ülkelerine yayıldı ve DSÖ Mart 2020’de Küresel Salgın ilan etti.
Salgınlar kadınları fazlasıyla etkilemektedir. COVID-19 pandemisin de kadınlar, toplumun algıladığı problemlerin yanı sıra üreme sağlığı, gebelik, doğum ve doğum sonu gibi kendilerine has dönemlere özgü ihtiyaçlarının karşılanamaması söz konusudur. Pandemi kapsamında genel toplum için alınan
tedbirler; kadınların aile planlaması hizmetlerine erişim zorluğundan, temel ihtiyaçlarını karşılayamamaya kadar bir çok sorunu beraberinde getirmektedir. DSÖ’nün pandemi olarak kabul ettiği covid hastalığı sürecinde kadın sağlığı ile yakından ilgilenen ve profesyonel sağlık hizmeti sunan ebelere yani bizlere büyük yük düşmektedir. Gebelik izlemleri, gebelik ve doğum sonu süreç takiplerinde önemli rolleri olan biz ebeler hem koruyucu sağlık kapsamında hem de COVID-19 ile temaslılarda, profesyonel desteğin yanı sıra sosyal destek sağlamamızın önemi ve gerekliliği ortaya çıkmaktadır. COVID-19 ile ilgili çalışmalar henüz yeterli değildir. Başarılı bir ebelik desteğinin sağlanabilmesi için küresel pandemiye neden olan bu hastalıkla benzerlik gösteren diğer çalışmalara da ihtiyaç vardır.
Gebelik donemize fiziksel ve hormonal değişimler ile solunum yolu sorunlarına açık hale getirmektedir. Gebelikte immün sistemin baskılanması, gebeliğin ileriki dönemlerinde uterusun diyaframa bası yapması ve bununla birlikte gebelik nedeni ile artan progesteronun burun mukozasını kurutması sebebiyle hipoksi artar. Gebeler diğer zamanlardan viral enfeksiyondan etkilenme oranı fazladır. Güncel bilgilerde de COVID-19 enfeksiyonunun %85 oranında SARS virüsü ile benzerlik gösterdiği saptanmıştır. Bu yüzden COVID-19 pandemisi başlangıcında gebeler SARS virüsünde uygulanan tedavi protokolü ile takip edilmiş ve tedavi sonucunda ciddi bir mortalite görülmemiştir.
Ebelik Yaklalaşımları ise COVID-19’un solunum semptomu olan gebelere ve yakınlarına tıbbi maske verilerek hızlı triyaj yapılır. Sosyal mesafeye uygun iyi havalandırılmış ortamda izole edilir. Olası ve şüpheli COVID-19 vakaları hızla izole edilir. Sağlık çalışanları temas, solunum ve olmak üzere Hasta Kontrol ve Koruma Merkezi enfeksiyon önlemleri ve prosedürü uygulanır. Hastane enfeksiyonu konusunda personel bilgilendirilir. COVID-19 semptomları varlığında gerekli testler hızlıca alınıp laboratuara gönderilir. Ziyaretçi kısıtlanmalı. Gebelikte potansiyal bir risk olarak fetal kalp hızı ve kontraksiyon takibi dikkatli izlenmelidir. Gebelik izlemlerinde kadının endişeleri belirlenmeli ve bakım planı kişiye özgü hazırlanmalıdır.
Doğum kadının sosyal desteğe en çok ihtiyaç duyduğu dönemlerden biridir. Doğum ortamının pandemi nedeniyle daha medikalize bir görünüm alması söz konusudur. Ayrıca bakım veren sağlık profesyonellerinin maske, tulum ve gözlük gibi koruyucu ekipmanlarıyla sürece dahil olması, kadının doğumu doğal ve fizyolojik olarak algılamasını zorlaştıran bir durum haline getirmiştir. Bu zor şartlara rağmen biz ebelerin, pandemi sürecinde kadına vereceği sosyal destekle kadınların ruh sağlığına olumlu yönde etki edecektir.
Ebelik Yaklaşımları; Doğum sürecinde gereksiz müdahaleler önlenmeli. Hastanede uygulanan koruyucu tedbirlerin kadınlara açıklanması ve bu konuda kadının kaygılarını ifade etmesi sağlanmalıdır. Doğumda kadına sürekli ebe desteği sağlanmalıdır. Doğumda destek vermesi için kadının yanında olmasını istediği COVID-19 şüphesi olmayan bir bireyin travay ve doğum sırasında kadınla birlikte kalmasına izin verilmeli. Kadına destek olacak eşinin veya yakınının koruyucu ekipman kullanımı sağlanmalıdır ve bu konuda onlara eğitim verilmelidir.Kadınla kurulan iletişimde sosyal mesafe ve koruyucu ekipmanlara rağmen yanında olunduğu hissettirilmeli. Kadına, alınan önlemlerin kendisi ve bebeği için koruyucu nitelikte olduğu ifade edilmeli. Doğum sürecinde tamamlayıcı ve geleneksel yöntemler mümkün oldukça kullanılmalıdır. Evde doğum için kültürel değişkenler dikkate alınarak ulusal kriterler geliştirilmeli. Evde doğum ile ilgili hizmet içi eğitimler planlanmalıdır.
Aile sağlığı hizmetlerinde doğum sonu dönem takipleri önemli bir koruyucu sağlık hizmetidir. Fizyolojik ve psiko-sosyal açıdan karmaşık olan bu dönemin, pandeminin etkisiyle daha karmaşık hale gelmiştir. Bu nedenle pandemi sürecinde doğum sonu izlemlerindeki öncelikler iyi belirlenmelidir. İzlemlerde klinik takibin yanı sıra COVID-19’un bulaş riski ile artan endişeler göz önüne alınarak psikososyal destek odaklı yaklaşılmalıdır. Biz ebeler, kadınlara rahat ulaşabildiği ve onları takip edebildiği için bu hizmeti verecek ideal sağlık profesyonelleriyiz. Pandemi ile birlikte ebelik bakım hizmetlerini de etkileyecek doğum sonu erken taburculuk uygulaması gündeme gelmiştir. Bu durumun olumlu ve olumsuz yönleri vardır. Anne ve bebek bağının erken gelişmesi, anne ve bebeği bulaş riskine korumak gibi olumlu yönleri vardır. Olumsuz yönleri ise doğum sonu eğitim için yeterli zamanın olmaması, emzirmede yetersizlik, kanama, epizyotomi ve infüzyon yeri bakımı hakinda yeteri kadar bakım ve eğitim verilememesi gibi nedenler sayılabilir. Doğum sonu erken dönemde anneler fizyolojik yönden; kanama, insizyon yeri enfeksiyonu, tromboemboli, mastit ve konstipasyon gibi olası riskli durumlar açısından değerlendirilmelidir. Psikolojik açıdan ise yorgunluk, uykusuzluk, kendisinin ve bebeğinin bakımında yetersizlik hissi gibi sorunlar açısından değerlendirilmelidir.
Ebelik Yaklaşımları; Pandemi döneminde erken taburculuk ile hastaneden taburcu edilen annelerin doğum sonu izlem ve bakımları hakkında yönerge hazırlanmalıdır. Hem sağlıklı hem de COVID-19 pozitif ya da temas şüpheli lohusalara; özel olarak düzenlenecek şekilde doğum sonu kanama ve vajinal akıntının durumu, epizyotomi ve perine bakımı, sezaryen ile doğum yapan annelerin insizyon bakımı ile ilgili bilgiler hastaneden çıkmadan verilmelidir. Annenin fizyolojik sağlığına odaklanırken psikososyal durumu göz ardı edilmemeli; annelik hüznü, depresyon veya psikoz yönünden değerlendirilmelidir. Doğum sonu depresyon ölçeği ilk bir haftada doldurulmalı ve her izlemde tekrar edilmelidir. Diğer etki edecek değişkenler de dikkatle incelenmelidir. Değerlendirme sonucuna göre gerekli düzeyde profesyonel desteğe yönlendirilmelidir. COVID-19 pozitif anne ve eşi, doğum sonu cinsellik konusunda ayrıca eğitilmelidir. Kontrasepsiyon tercihleri, yönteme özel kontrendikasyonlar ve COVID-19 için özel kontrendikasyonlar birlikte değerlendirilerek yapılmalıdır. Tercih edilecek yöntem pandemi sürecinde de kolay ulaşılabilir olmalıdır. Rutinde verilen doğum sonu anne beslenmesi, egzersizler, kegel egzersizleri eğitimleri hem doğum sonu bilgi gereksinimlerini karşılayacak hem de pandemi endişelerini azaltacak şekilde planlanmalıdır. Hem doğum sonu dönemde hem de pandemi süresince bağışıklığın güçlendirilmesi önemlidir. Bu nedenle beslenme eğitimi de kişiye özel planlamalıdır. COVID-19 bulaşı endişesiyle sağlık kurumlarına gitmek istemeyen anneler yenidoğan taramalarının önemi konusunda bilgilendirilmeli ve taramaların yapılması yönünde desteklenmelidir. Mümkün olan taramalar taburculuk sırasında yapılmalı, diğerleri için mobil hizmet, ev ziyaretleri vb. gibi çözümler oluşturulmalı, gelişimsel kalça displazisi gibi hastaneye tekrar gitmeyi gerektiren taramalar mümkünse ertelenmeli ancak fizik muayene sırasında manuel değerlendirmelerle desteklenmelidir. COVID-19 bulaş riskini en aza indirmek için destek veren yakınlar bu süreçte sosyal hayattan izole olabilecek kişilerden seçilmeli ve COVID-19’un hem fiziksel hem psikolojik sağlık üzerindeki olası etkileri, bulaş yolları, dezenfeksiyon-izolasyon kuralları, COVID19 sürecinde anne bebek ilişkisi ve emzirme konularında eğitilmelidir. COVID-19 pozitif anne ve bebeklere izolasyon vb. önlem ve bakım için kesintisiz ebe desteği sağlanmalıdır. PPD riski ile sevk gerektiren lohusanın sevkini ebeler gerçekleştirme yetkisine sahip olmalıdır ve sevk zinciri hızla işlemelidir. Doğum sonu hem annenin hem bebeğin COVID-19 bulaş riskinin en aza indirilmesi için Birinci Basamak Koruyucu Hizmet Politikaları, Evde Ebelik Hizmetlerinin sunumuna yönelik düzenlenmeli ve ebeler bu alana özgü hizmet içi eğitimlerle desteklenmelidir.
- Merak ettiğiniz tüm konuları yazdığım bu makalemin altına yada diğer makalelerimin altına yorum yaparak sorabilirsiniz. Bir sonraki makalemde yer vermeye çalışacağım yada yer vermeye çalışacağım ama mutlaka yanıt vereceğim...
Okuduğunuz için teşekkür ederim...
Dijital Ebe...
Dijital Ebe...
0 Yorumlar