Aşı Nedir?
İnsanda hastalık yapma yeteneğinde olan mikrop, bakteri vb. virüslerin hastalık yapma özelliklerinden arındırılarak ya da bazı mikropların salgıladığı toksinlerin etkileri ortadan kaldırılarak geliştirilen biyolojik ürünlere aşı denir. Aşı, insanları hastalıklardan ve hastalıkların neden olduğu sonuçlardan koruyabilmek için sağlam ve risk altındaki kişilere uygulanır. Vücut bu şekli ile kendisine zarar vermeyen mikrop ya da toksinleri tanır ve onlara karşı bir savunma geliştirir. Böylece gerçek mikropla karşılaşıldığında önceden geliştirilmiş savunma sistemi ile savaşır ve kişi hastalığa yakalanmaz. Bu kişi artık o hastalığa karşı bağışıktır. Oluşan bağışıklama genellikle ömür boyu vücutta kalır ve hastalık etkeni ile karşılaşınca onu etkisiz kılmak için savaşır.
Bağışıklama, aşıyla önlenebilir hastalıkların ve ölümlerin önlenmesi açısından en önemli toplum sağlığı müdahaleleri arasında yer almaktadır. Aşılanarak bağışık hale gelmiş bireylerin oluşturduğu toplumlarda hastalıklar, salgınlar görülmez.
Aşının Yararları
Bağışıklama İle Elde Edilen Başarılar
Bağışıklama hizmetlerinde temel amaç; toplumda, özellikle bebek ve çocuklarda aşı ile önlenebilir hastalıkların ortaya çıkışını engellemek, dolayısıyla bu hastalıklardan kaynaklanan ölümlerin ve sakatlıkların önüne geçmektir. Sağlıkla ilgili kazanımlarının yanı sıra; ekonomik ve sosyal kazanımlar da aşılama programlarının başarısı olarak değerlendirilmelidir.
Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından bağışıklama hizmetleri, aşıyla önlenebilir hastalıkların ve buna bağlı ölümlerin önlenmesi açısından en önemli ve en maliyet etkili toplum sağlığı müdahaleleri arasında kabul edilmektedir.
Yapılan aşılama çalışmaları sonucunda aşı ile önlenebilir hastalık hızlarında ciddi düşüşler yaşanmıştır. Özellikle 1924 -1944 yılları arasında büyük salgınlar ve ölümlere yol açmış olan çiçek hastalığı aşılama çalışmalarıyla 1977 yılından itibaren tamamen yok edilmiştir. Hastalık etkeni yok edildiğinden çiçek aşısı uygulamalarına da ihtiyaç kalmamış ve 1980 yılında ülkemizde ve tüm dünyada aşılama durdurulmuştur.
Yine çok önemli bir çocukluk çağı bulaşıcı hastalığı olan çocuk felci (poliomiyelit) hastalığına karşı dünya genelinde yaygın aşılama çalışmaları yapılmış ve hastalık yok edilme aşamasına getirilmiştir. 1988 yılında dünya genelinde 350.000 olan vaka sayısı 2017 yılında 22 vakaya kadar azaltılmıştır. Ülkemizde son çocuk felci vakası Kasım 1998 yılında görülmüş ve 19 yıldır çocuk felci vakamız bulunmamaktadır. DSÖ tarafından Avrupa Bölgesi Poliodan Arındırılmış Bölge Sertifikası ile belgelendirilmiştir.
Ülkemizde kızamık vaka sayıları 2001 yılında 30.509 iken, etkili kızamık aşılaması sonrası 2017 yılında vaka sayımız 84 ile sınırlı kalmıştır. 2010 yılından itibaren SSPE vakalarında belirgin bir azalma görülmektedir. Bu da 2005 yılından itibaren kızamık aşılama oranlarının artması ve bunun sonucunda kızamık vakalarının azalması ile uyumludur.
Türkiye’de maternal ve neonatal tetanozun elimine edildiği 24 Nisan 2009 tarihinde DSÖ tarafından duyurulmuştur.
2004 yılından bu yana sadece 2011 yılında tek difteri ve ölüm vakamız olup, bu vaka dışında vaka görülmemiştir.
2017 yılında 2’si ölümle sonuçlanan toplam 25 tetanoz vakası görülmüş olup, vakaların tamamı aşısızdır.
Etkin ve kapsayıcılığı yüksek aşılama çalışmalarımız sayesinde aşı ile önlenebilir hastalıklardan hepatit A-B, boğmaca, invaziv bakteriyel hastalıklardan pnömokok ve Hib’e bağlı gelişen menenjit, sepsis ve bakteriyemi, suçiçeği, kabakulak ve kızamıkçık vaka görülme sıklıkları oldukça azalmıştır.
AŞI YAPILIRKEN NELERE DİKKAT EDİLİR?
1.Aşı belli aralıklarla yapılamalıdır.Aşı aralarındaki süreye dikkat edilmelidir. Aşılar 1-2 ay aralarla yapılmalıdır. 2.Aşı bu konuda eğitim görmüş yetkili bir sağlık personeli yada hekim tarafından yapılmalıdır. Eczaneden aşı alarak herhangi bir yerde aşı yapılması kesinlikle doğru değildir. 3.Aşıdan evvel bebekler ve çocuklar mutlaka sağlık kontrolünden geçirilmelidir. Ateşli durumlarda yada enfeksiyon hallerinde aşı ertelenir.Hafif ateş aşıya engel değildir. 4.Aşının yan etkileri hekiminiz tarafından belrtilmelidir. Aşıdan sonra karşılaşılacak problemlere karşı bilinçli olmalısınız 5.Bir yada birkaç aşı aynı anda uygulanabilr,hiç bir sakıncası yoktur.
AŞI TAKVİMİ aşılar bebeğin doğumu ile başlar.
HEPATİT B AŞISI
Hepatit B aşısı bebek doğar doğmaz yapılmalıdır. Eğer annede hepatit B taşıyıcılığı varsa aşı ile birlikte hiperimmun gammaglobülün uygulanır. Aşının 2. dozu 1 ay sonra 3 dozu 6 ay sonra yapılır. Aşının yan etkisi yoktur. Kas içine uygulanır. Aşı sağlık bakanlığının ulusal aşı takvimi programına alınmışır. Sağlık kuruluşlarında ücretsiz yaptırılabilir.
BCG AŞISI
2. Ayda uygulanır tek doz yapılır. 5 yaşında ppd kontrolü ile tekrarlanır. Aşıdan 3-4 hafta sonra aşı yerinde kızarıklık ve kabuklanma görülür. Bu aşının tuttuğunu gösterir. Bazen aşıdan sonra koltuk altında bcg adeniti dediğimiz bir şişlik görülebilir. Böyle durumlarda hekiminize başvurmak gerekir.
DİFTERİ-BOĞMACA-TETANOS-ÇOCUKFELCİ-HİB AŞISI
5 li karma aşı dediğimiz aşıdır. İlk dozu 2 ayda BCG aşısı ile beraber uygulanır. 1-2 ay aralıklarla 3 kez yapılır. 18 ayda ve 5 yaşta tekrarlanır. Ulusal aşı takviminde hib aşısı bulunmaz.. Aşı bazen ateşe neden olabilir. Ateş düşürücü ile kontrol altına alınabilir. İthal aşılarda yan etki son derece azdır..
PNÖMOKOK AŞISI
Zatürye aşısı olarak da bilinir. Gelişmiş ülkelerde 2-3 yıldan beri her bebeğe uygulanmaktadır. Ülkemizde bir yıldan beri yapılmaktadır. 1-2 ay ara ile 3 defa yapılır 1 yıl sonra rapel dozu tekrarlanır. Pnomokoklar bebeklerde ve çocuklarda zatüryeye sinüzite orta kulak iltihabına kana geçerek ağır ciddi enfeksiyonlara neden olabilir. Dünyada her yıl 5 yaşın altında bir milyonun üzerinde bebek pnömokok enfeksiyonları ile yaşamlarını kaybetmektedir. Bu da aşının ne kadar gerekli olduğunun bir kanıtıdır. Sağlık bakanlığının ulusal aşı takviminde yoktur.
KIZAMIK-KIZAMIKÇIK-KABAKULAK AŞISI
Üçlü karma denilen aşıdır. 1 yaşında ilk dozu uygulanır. 5 yaşta rapeli yapılır. Eğer kızamık salgını varsa 9 aydan itibaren tek olarak kızamık aşısı yapılır 15.ayda üçlü aşı tekrar edilir. Kola kas içine uygulanır. Ulusal aşı takvimine girmiştir. Sağlık kuruluşlarında yaptırılabilir. Yan etkisi yoktur denecek kadar azdır. Bazen kızamığa benzer döküntüler 3-4 gün sonra hafif bir ateşle görülebilir.
SU ÇİÇEĞİ AŞISI
Tek doz olarak cilt altına uygulanır. 12 aydan sonra yapılır. Ulusal aşı takvimine henüz girmemiştir.
HEPATİT A AŞISI
Ülkemizde 2 yaşından sonra 6 ay ara ile uygulanır. Kas içine yapılır. Yan etkisi yoktur. Gelişmiş ülkelerde 1 yaşından sonra uygulanabilmektedir.
GRİP AŞISI
Son yıllarda bebeklik döneminde de uygulanmaya başlanmıştır. 3 yaşın altında 2 doz halinde yarımşar olarak bir ay ara ile uygulanır. 3 yaşın üzerinde tek doz uygulaması yeterlidir. Rutin bir aşı değildir.
Dijital Ebe...
0 Yorumlar